Porselenlere olan tutkumu bilen bilir. Gittiğim bir workshop'da Fransiz Limoges porseleni ile tanıştım. Fransa’nın küçük bir kasabası olan Limoges bölgesinden çıkan bir kilin ipincecik fincana dönüşmesi, oluşumunun tüm süreci beni inanılmaz heyecanlandırdı. Bir avuç toz bana sakin sakin ders verdi. Kendi karakteri var gibi. Oluşumunun her aşaması acelesiz, sabırla bekleyerek ve sakinlikle geçiyor. Acele ettiğimde başaramadığımı kırılganlığıyla gösterdi. “Yavaşla!” dedi belli ki . Dolayısıyla marka ismi ararken çok zorlanmadım. Bu işin sakinliğinden esinlendim. Çok sevdiğin bir şeyi elinde çok sıkmadan nasıl seversin, zormuş. Ama doğadan çıkan bir çamurun bu denli dönüşümünün etkisindeyim. İncecik yapısıyla ve ışık geçirgenliğiyle içtiğimiz kahveye daha da keyif vermesi ayrı bir konu. Aslında ipince bir fincan bile bize zarafet öğretiyor. Bir anlık yavaşlıyoruz fark etmeden. Umarım artık kendi atölyemde %100 el işciliği ile yaptığım Fransız Limoges porselenler de sizin kahvelerinizle, sofralarınızda hayat bulur. Destekleyen ve heyecanıma her daim ortak olan herkese sonsuz teşekkürlerimle.