Sadeliği, az şeyle ifadeyi önceliyorum. Mümkün olduğunca minimalize edilmiş biçim, renk, armonik uyum aracıyla, dingin, rahatlatıcı ve sakinleştirici bir etki yaratmak birincil hedefim. Baskın olmak yerine uyumlu olmayı, hatta tarafsızlığı işaret etmek isterim. Sanırım kullandığım plastik dil, izleyicinin zihninde bu bağlamda kalıcı bir farkındalık yaratmayı sağlayacaktır. Tonlar sessiz bir dil olarak sözsüz bir iletişime geçecektir. Bu sözsüz dilin oluşturduğu mesaj, benim ve herkesin hayatına anlam katmayı mümkün kılmak istediğim içindir. Bu sadeleştirilmiş, minimalize edilmiş biçimsel anlatımın içinde gürültü çıkaran, bağıran, karmaşık, çizgiler ise hayatın bize sunduğu zikzakların da sürdürülebilir huzurun içerisinde yer alması gerektiğinin vurgusudur.