Bu Hediyeler Tam Anneme Göre! Tıkla, avantajlı fiyatlarla hediyeni hemen al!

TASARIMCIMIZ İLE BİR GÜN: URBAN ATÖLYE

Mimar Nilüfer Kozikoğlu’nun araştırmaları, mimarlık stüdyolarının malzeme ve strüktür çalışmaları ile ortaya çıkan Urban Atölye ile keyifli bir gün geçirdik. Urban Atölye ile siz de “beton”nun gizemli dünyasını keşfedin!

 

Alvaz

Nilüfer Kozikoğlu kimdir?

Mimarım. Hatta kimi zaman “mimarlık ajanı” olduğumu söylerim. Mimar Sinan ekolünden diyagramatik,iteratif tasarım anlayışını, Londra’da Architectural Association’da ki eğitimden dijital tasarım anlayışını aldım kişisel meraklarımla yoğurdum. Araştırmacı ve tasarımcı bir tavrım var. Urban Atölye mimarlığın bu hali ile varoldu.

 

Urban Atölye'den bahseder misiniz? Urban Atölye hayali nasıl ortaya çıktı?

Araştırmacı tavır; varyasyonla çalışmak ve malzeme ve strüktür üzerine deneyerek “hands-on” ve 1-1 diye bahsedilen “kurarak, üreterek ve inşa ederek” yani uygulama ile örtüşük süreçleri kapsar. Aynı zamanda prototipleme aklını içeren bir tasarım sürecini de işaret ediyor. Urban Atölye bu tavrın sonucu ortaya çıktı. Mimarlık Ajansımızın uzantısı bir maket atölyesi olmaktan öte mimari ve tasarım alanında bir laboratuvar yendisi ürün ve metod geliştiren bir atölyeye dönüştü.

 

Öğrencilerle bir araya geliyorsunuz. Karşılıklı olarak nasıl bir etkileşim ve alışveriş oluyor?

Akademi eskiden teori ile örtüştürülürdü, piyasa ise uygulama ile. Bugün bu sınırlar kalktı, hem akademilerde uygulamalı araştırma yapılıyor hem de piyasada teori üretimine katkı yapılıyor. Urban Atölye bu noktada, ara kesitte, küçük ama versatil olabilen, farklı alanlarda hızlı araştırma yapabilen bir konumda. Öğrenciler ya da genç araştırmacı mimar/tasarımcılar süregelen araştırma projelerimize, ya da workshoplara katılabiliyor.

 

Yaratıcılığınız, araştırma ve üretme isteğinizi neler besliyor?

Doğrusu yeni milenyumla her alanda yenilikçi olmak gereği doğdu, şimdi giderek yeni olandan olanın daha iyileştirilmesi dönemine doğru evriliyoruz... Sonuçta ezber bozan malzeme, yapı ve biçimler her zaman ilgimi çekiyor. Ürün tasarımından daha çok süreç tasarımı ile ilgileniyorum, sanayinin son ürünü değil de son ürüne altyapı ürettiği bireyin tasarımına/üretimine daha fazla yer kalan bir dünya hayal ediyorum.

 

Dobble Çift Bacalı Teraryum

 

Malzeme olarak betonu kullanıyorsunuz genelde. Günlük yaşamda pek de alışık olmadığımız bu malzeme tercihinizin nedeni nedir? Bu malzeme tercihinizle ilgili olarak nasıl tepkiler ve isteklerle karşılaştınız?

Bulunduğumuz yüzyıl hibrid malzemelerin kompozitlerin dönemi, çimentolu karışımlarda da çok etkili teknolojik ve kimyasal yenilikler söz konusu. Mimaride yeni strüktürel tekniklere açık olması sebebi ile araştırmalarımızda başrol aldı. Ayrıca atölyede doğrudan uygulayabiliyor olmamız bizi etkiledi. atölye prensip olarak bir beton atolyesi değil, bir araştırma ve geliştirme atölyesi ama beton doğrudan kendimizin üretim yapabildiği bir malzeme olduğu için merkezde. Çimentolu karışımın en akılda kalan ve tarihi abidesi Pantheon ama fransız bir bahçıvan büyük saksılar yapmak için betonu demir örgü ile birlikte kullanınca bugünki anlamda “betonlaşma” başlıyor...Ürün anlamında evlerin işyerlerinde masaüstüne geçmesi ise kimyasal katkılarla daha incelterek kullanabilmemizi sağlıyor. Özünde diğer organik (ahşap, metal) yapı malzemeleri kadar hassas, özen ve bakım gerektiriyor. Henüz yeni olduğu için yadırgandığıı da görüyorum ama yeni nesil çok açık.

 

Pek çok tasarımcı ve sanatçı ile bir araya geliyorsunuz ve Urban Atölye olarak üretimlerini yapıp fikirlerini hayata geçiriyorsunuz. Bu bir araya gelme süreci nasıl oluyor? Bir iş birliği nasıl doğuyor ve sonuçlanıyor?

Tasarımcılar kendileri başvurabiliyor ya da bir çağrı yapıyoruz. Bu yavaş işleyen bir süreç. Bir ürünün

geliştirilmesi neredeyse bir sene sürebiliyor. İlk olarak 2018 koleksiyonu için 5 genç tasarımcıya çağrı yaptık. Ardından form ve malzeme konusunda benzer tavırda olduğumuz mimar Melike Altınışık ve iç mekanda dekor konusunda geniş deneyime sahip içmimar Esin Sözen Kalender ile cam konusunda danışmanımız tasarımcı Şahika Etemoğlu‘nun ürünlerinin olduğu 2019 koleksiyonu çıktı.

Tasarımcılarla iş birliklerinde genel olarak iki durum söz konusu: Urban Atolye için tasarım yapmaları

durumunda bir ortaklık yapıyoruz. Diğer seçenekte Urban Atolye de tasarımcı/mimar/sanatçılar için üretim tasarımı ve üretim servisi verebiliyoruz.

 

 Circle Kare Beton Plaka

Sadece üretim ve yaratım değil araştırma ve keşif de UA’nın önemli bir parçası. Bunun size ve UA’ya katkısı nedir?

Atölyenin “atölye” olması özünde bu keşif ve araştırma kalitesiyle bağdaşık. Tasarım dilini seçkisini kartelasını oluşturan bu kalitedir.

 

Biyofilik tasarımlar yapıyorsunuz. Biraz bu kavramdan ve tasarım ile ilişkisinden bahseder misiniz?

Biyofilik ayrıştırıcı tasarım anlayışına nazaran sentetik, sembiyotik, kompozit süreç ve oluşumları anlatır. Doğa ile kent, doğa ve insan, doğa ve teknolojinin birbirinden tamamen kopuk olduğu anlayıştan daha geçişken ve iç içe ekolojik bir akıldan bahsediyoruz. Kendiliğinden gelişen jeneratif düzenleri barındıran tasarımları içeriyor. Atölye de miseliyum yetiştirmekten terrarium düzenlemeleri yapmaya, kodla ürettiğimiz alveosis modeline bu doğurgan aklı benimsemeye çalışıyoruz. Saksıya ters çevrilmiş kesik koni olarak değil, bir yaşantıya kabuk olacağını düşünerek bakıyoruz. Hele betonun yıllarca kemikleşmeye devam ettiğini hatırlayacak olursanız biyofilik daha da akla yatan bir olgu.

 

Tasarım, sanat ve araştırmanın birleşimi olan Alve'den bahseder misiniz? Alve nasıl ortaya çıktı? Hangi alanlarda kullanılabilecek?

Alve hücresel anlamında gelen alveolur’un kısalmışıdır. Betonla strüktür araştırmasına paralel hücresel ağ yapıların örneğin bir radiolaryanın strüktürel dokusunun, ağaç yapıların aslında hücrelerin negatifi olarak görmemle başladı. Yaşamsal döngünün sınırlarında oluşan kemiksi yapı...İlk olarak balon içinde balon şişirerek arakesitine alçı dökerek denedik, ve sonrasında defaten bunu farklı yüzey gerilimleri ve donma ortamlarında tekrarladık. Kullanılması ile ilgili şunu söyleyebilirim, örneğin üzerine bir abajur koyarak bile pedestal gibi kullanılabilir, ama bir sonraki evresi alveosis bugün mekansal anlamda strüktürel yapılar için bir teknik önerisine döndü. Fibrobetonla geliştirdiğimiz süreç patentlenen bir yap yapım tekniğidir.

 

 

Urban Atölye olarak bizi bekleyen yakın zamanda planladığınız yeni projeleriniz var mı?

Evet, alveosis’in yeni nesil araştırmasının başlangıcındayız. Bu defa rizom bir kubbe/pavyon peşinde olacağız. Ayrıca 2020 koleksiyonunun ilk ürünlerine Bilge Nur Saltık’la iki ürün bir de araştırma konusu ile başladık. İki tasarımcımız daha olacak. Ayrıca kendi ekibimizle (Onur baştürk’ün de katkısı ile) terrazzo ürünlere giriştik. Bir yandan da beton cafe masalarına teknik geliştirdik, uygulanıyor. Hepsi çok heyecan verici.

 

hipicon’dan en çok beğendiğiniz 5 tasarım ürün hangileri?

Yüzlerce tasarımcının binlerce ürünü içinden 5 ürün saymam çok güç, şu ya da bu sebeple bildiğim ve beğendiğim bazı ürün ve tasarımcıları sayacağım.

EGG in koton ve kraft ürünleri, Epidotte makyaj çantaları

Evrenos'un Flake aydınlatması, Maiizen'in Rock aydınlatması

Uniqka’nın Manhattan deri/metal ofis ürünleri

3rd Culture'dan Hwe Mu Dua Konsol

 

Yabancı markalardan

BKR mataraları

Mesela Magis'in oyuncak atı

Umbra nın Xdry Kurutma Rafı veya Vana masaüstü standı

 

Urban Atölye iş birlikçilerinden Melike Altınışık’la da keyifli bir söyleşi yaptık. Kendisini ve tabii ki “Pebbles”ı daha yakından tanıdık!

 

Melike Altınışık kimdir?

Mimar ve tasarımcı gibi iki kendine has kimliğin arasındaki o özgün alan, kimliğimi ve kökenimi tanımlamaya en yakın tanım sanırım. Her çalışmada ortaya yenilikçi bir yaklaşım ortaya çıkarma ve tasarım pratiğinin yeni teknolojilerle kurduğu ilişkiyi geliştirme hedefi de bu bahsettiğim alanı tamamen kendine ait bir yer gibi benimsemekten kaynaklanıyor. Mimarlık pratiğindeki çalışmalarıma ekibimle birlikte kurucusu olduğum MAA I Melike Altınışık Architects bünyesinde devam ederken, kurucusu olduğum MIMMEL I Melike Altınışık Design çatısı altındaysa üç boyutlu düşünen, geometri seven, doğadan ilham alan ve doğanın matematiği üzerinden beslenen tasarım ürünlerimize yer veriyoruz.  2004 yılında uluslararası platformda başlayan profesyonel mimari ve tasarım çalışmalarım paralel devam ediyor. Bir yandan MAA ile İstanbul’da yapımı devam eden fütüristik yapıdaki 369 metrelik  İstanbul TV ve Radyo Kulesi ile Seul’da inşa edilecek Robot Bilimi Müzesi’ne imza atıyoruz, diğer yandan MIMMEL tasarımlarımız özel üretim mobilya tasarımlarıyla birlikte farklı ölçeklerde, geniş bir yelpazede gelişiyor.  Tasarımlarımız Europe 40 UNDER 40, FEIDAD Tasarım Ödülü ve İsviçre Sanat Ödülü gibi prestijli ödüllere layık görüldü.

 

Pebbles Mumluk

 

Yaratıcılığınızı, araştırma ve üretme isteğinizi neler besliyor?

Sistemleri, organizasyonel matematiği ve analitik ilişkiler bütününü anlayarak yenilikçi tasarımlar üretiyoruz. Her tasarımın özünde doğadan öğrendiklerimiz var. Bizce tasarım tüm disiplinlerin üstünde ve ölçeksiz olmalı. Aynı zamanda, farklı okumalara açık olmalı, içinde farklı kodlar taşımalı. Bu da ancak birçok disiplinin birbirleriyle uyum içinde tamamlanmasıyla ortaya çıkabilen bir durum.

Esas olan, tasarımın birey, toplum ve doğayla kurduğu, kurması gereken ilişki.Tasarımdan ürüne bilginin aktarılmasında dijital fabrikasyon yöntemleri ilk olarak sürece dahil oluyor. Bu anlayışla yola çıkınca mimarlıkla paralel olarak hangi ölçekte ne tasarladığınızın- küçük obje, dekoratif ürün ya da mobilya – pek bir önemi kalmıyor. Tasarımda her şey birbirine dönüşebilir çünkü. 

 

Urban Atölye ile nasıl bir araya geldiniz? Karşılıklı olarak nasıl bir etkileşim sağladı bu birliktelik?

Söz konusu tasarım pratiği, yeni teknoloji ve bu ikisinin kurduğu ilişki olduğunda, Urban Atölye kurucusu Nilüfer Kozikoğlu ile benzer tutku, heyecan ve vizyona sahibiz. İş birliğimiz, doğal akışın bir neticesi gibi, gayet kendiliğinden ortaya çıktı.“Beton ve mum gibi iki zıt malzeme nasıl bir bütün olur?” sorusu üzerinden malzemeler arası organik ilişkiyi tarif eden özel koleksiyon çalışmaları yaptık.

 

Kısaca Pebbles’dan bahseden misiniz?

‘PEBBLES’ mumlarımız Urban Atölye için özel koleksiyon olarak tasarlanmış, Mimmel I Melike Altınışık Design’ın bir başka ürün serisi. Tasarımı, doğayla günlük tasarım arasındaki diyaloğun bir ürünü. Yapısı, bize doğanın bilgeliğini her zarif tondan hatırlatıyor. Mumların tasarımını 3 boyutlu yazılım programlarıyla gerçekleştirdik. 3 boyutlu yazıcılar aracılığıyla kalıbı oluşturulduktan sonra Urban Atölye tarafından hazırlanan özel ters kalıplara, tasarım kodunda yer alan beton rengi ve betonun agrega yapısına göre özel dökümler gerçekleştirildi. Biraz ar-ge mantığıyla ilerleyen bu sürecin sonucunda da ortaya kullanıcısın seçimlerine göre renk ve büyüklük ile çeşitlenen birimlerin çeşitli bir araya gelişleri ile her seferinde farklı ‘pattern’ kompozisyonları oluşturan ‘PEBBLES’ çıktı.